Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’nin tatile girmesi nedeniyle, kurmaylarına küme toplantılarının her hafta bir vilayette halka açık yapılması talimatını verdi.
Grup toplantıları sırasıyla Erzurum, Edirne, Yalova, Afyonkarahisar, Giresun ve Sakarya‘da yapıldı. CHP’nin bugünkü durağı ise Elazığ oldu. CHP’li vekiller önümüzdeki hafta ise Tokat‘ta olacak.
“BU OKUL, TÜRKİYE İÇİN BİR İLK”
Kılıçdaroğlu’nun Elazığ’da gerçekleştirilen küme toplantısındaki açıklamalarının satır başları şöyle…
“Gençliğim Elazığ’da geçti o nedenle Elazığlı olmak bir ayrıcalık diye düşünüyorum. Hoş bir türküsü var ‘Kar mı yağmış şu Harput’un başına, kurban olan taşına’ diye. Elazığ’dan bahsederken gençlik yıllarıma giderken insan duygulanıyor, o güzelim Elazığ, o yıllar, anılar…
Türkiye’nin her tarafında kederler var. Hepimiz biliyoruz. Bu kederleri çözmek siyaset kurumunun vazifesidir. En büyük dileğimiz bu problemleri çözmektir. Bugün Elazığlılara yarışır, zelzelede yıkılan bir okulun temelini attık. Bu okul Türkiye için bir birincidir. Kurdeleyi keseceğiz ve birlikte açacağız. O okulun kütüphanesi, spor salonu, çok hoş derslikleri, labaratuarları olacak. Evlatlarımız bilgi birikimine sahip olacaklar. Okulun açılışına kimileri gelmedi. Kıymetli olan Elazığlılardır bizim için. Her görüşten evlatlarımız o okulda okuyacak. Daha iki okul yapacağız Elazığ’da, Elazığlılara helal olsun diyorum.”
“BÜTÇENİN NEREDEYSE YARISINI O TEFECİLERE ÖDÜYORLAR”
“Elazığ’ın bir tarım, sanayi, turizm birebir vakitte lojistik bir kent olma konusunda da kıymetli bir avantajı vardır. Elazığlı çiftçinin çok memnun olmadığını, büyük dertler çektiğini biliyorum. Bütün çiftçilere verdiğim kelamı buradaki çiftçiler içinde verdim. Size mazotu yatlar hangi fiyattan kullanıyorsa, size mazotu ÖTV’siz ve KDV’siz vereceğiz. En ucuz mazotu bu ülkede çiftçi kullanacak. Tefecilere dünyanın faizini veriyorlar.
Diyorlar ya ‘Biz faize karşıyız’ buna inanmayın, hepsi kıssa. Bütçenin neredeyse yarısını o tefecilere ödüyorlar. Sizin oylarınızla iktidar olursak bir hafta içinde çiftçinin, esnafın aldıkları kredilerin faizlerini tak diye sileceğiz. Faizle uğraş bu türlü yapılır. Kederin mi var? Kederi çözmek Bay Kemal’in misyonu olacak.”
“KAÇ HANENİN ELEKTRİĞİNİN KESİLDİĞİNİ GİZLİYORLAR”
“Bir Tarım Bakanı var Allah selamet versin, tarımı düzeltmek için Venezuela’ya gidiyor. Sen gel Elazığ’a. Buraya gelmez Venezuela’ya sarfiyat, hiç meraklanmayın Bay Kemal gelecektir. ‘Borçlarımı ödemekte zorlanıyorum’ diyenlerin oranı yüzde 77.3. AK Partililerde ise bu oran yüzde 70.1. MHP’li seçmenin yüzde 60.6’sı diyor. Bir vatandaş borcunu ödemekte zorlanıyorsa besinden kesiyorum demektir. Türkiye’yi bu girdaptan Allah’ın müsaadesiyle çıkaracağız.
Birileri sarayda oturur ancak gerçeği görmez. Bu kardeşinizin misyonu sarayda oturan o bireylerin problemini çözmek değil. Benim misyonum bu topraklarda yaşayan sade vatandaşın hakkını, hukukunu korumak, beklediği adaleti ona teslim etmektir. Siyaseti zenginleşme aracı olmaktan çıkarıp, halka hizmet gayesi haline getirirseniz bu millet kurtulmuş olur. Bizim asıl maksadımız bu. Bu milleti pak siyaset yapanlara teslim etmektir.
Elektriğe bu yıl yüzde 95 ile yüzde 200 ortası artırım yapıldı. Doğalgaza yüzde 164. Memurun maaşı mı yüzde 164 arttı? Kimin geliri yüzde 164 arttı da bu kadar büyük yükü ailelere veriyorsunuz? Bir bayan evladını yatağa aç yatırıyorsa o annenin acısını kim bilebilir? Ben elektrik parasını ödemedim niye? Benim elektriğimi de kessinler, elektriği kesilen 3 milyon 400 bin kişinin kederi lisana gelsin diye. O aileler yoksul aileler ödeyemiyor, gelip elektriğini kesiyorlar. Bu beşerler nasıl ısınacak? Bunlar sıkıntılarını anlatamazlar, medyanın önüne çıkamazlar. Benim elektriğim kesilsin bir hafta ödemeyeceğim dedim. Kesilen meskenlere gittim. Artık kaç hanenin elektriği kesildi gizliyorlar. Tam 9 aydır milletvekillerimiz soruyor. Tık yok, yanıt vermiyorlar.”
“TEK KEDERLERİ İMAMOĞLU”
“Şimdi bir sıkıntıları var Ekrem İmamoğlu… Nasıl tüm yetkilerini elinden alırız diye uğraşıyorlar. Hakimi değiştiriyor, ceza verecek bir hakim getiriyorlar. Buradan o hakime sesleniyorum yargı için yüz karası olmak istemiyorsan hukukun üstünlüğüne nazaran karar vereceksin, Sarayın talimatına nazaran değil…”
AYRINTILAR GELECEK…